Uzmanlar Risdiplam’ın Yetişkin Hastalarda da Denenmesinin Önemini Vurguluyorlar

Amerika Birleşik Devletleri’nin Stanford Üniversitesi Tıp Merkezi’nde çocuk ve nöroloji profesörü olan John W. Day, Risdiplam’ın ve bazı başka ilaçların geliştirilmesi çalışmalarına dahil olmuş bir doktordur.

Dr. Day, Risdiplam’ın denemelerinde ortaya çıkan sonuçların etkileyici olduğunu ve ağızdan verilecek oluşunun da temel bir avantaj olduğunu söyleyerek özetle şunu ifade ediyor:

SMA hastası olan bebeklerde ve çocuklarda başarı gösterdikten sonra Risdiplam şimdi de yetişkin hastalarda deneniyor, ki bu da SMA hastalığının ilaçlarının denemelerinde daha önce hiç yapılmamış bir şeydir.

Dr. Day ile yapılan mülâkattaki soru ve cevapları özet olarak veriyoruz.

Risdiplam denemelerindeki tecrübeleriniz nelerdir?

Basit ve ağızdan alınan bir molekül olması avantajlarından biridir. Doğrudan SMN2 genindeki uç birleştirme (splicing) mekanizmasını düzeltmeyi hedef alır. Umuyoruz ki SMN proteini üretimini arttıracaktır ve böylece SMA’nın olumsuz etkilerini çözecektir. Bugüne dek, insanlardaki denemelere dair yayınlanan verilerde bunun kanıtlandığını gördük, ayrıca hastalarda çok da iyi tolere edilmektedir.

Risdiplam’ı özgün kılan bir şey var mı?

Kesinlikle şu anda SMA’nın onaylı tek ilacı olan Nusinersen’e (Spinraza) kıyasla uygulaması daha kolay, bu birinci avantajı. İkinci artısı ise ağızdan verildiği için vücutta bütün sisteme dağılıyor olması. Hala bilmediğimiz şeylerden birisi SMA hastalığının hangi yönlerinin merkezi sinir sisteminin dışındaki hücrelerdeki SMN proteini eksikliği ile ilgili olduğu sorusudur.

SMN proteininin üretiminin doğal olarak her yerde olduğunu biliyoruz. Ayrıca SMA hastası olan bebeklerde de SMN2 geni sayesinde az miktarda SMN protein üretimi olduğunu da biliyoruz. Bilmediğimiz şey ise bu az miktardaki SMN proteininin merkezi sinir sistemi ve motor nöronlar dışındaki dokularda yeterli olup olmadığı. Motor nöronlar için SMN2’den gelen protein üretiminin kesinlikle yetersiz olduğunu biliyoruz ve bu SMN proteininin arttırmanın her şeyi değiştiren bir yaklaşım olduğunu biliyoruz.

Bu durum, Nusinersen için, AVXS-101 (Zolgensma) için ve Risdiplam için aynı şekilde geçerlidir. Risdiplam’ın temel farkı ağız yoluyla sisteme girmesidir ve temel olarak merkezi sinir sistemi dışındaki dokuları da etkileyecek olmasıdır. Bunun net sonuçlarını insanlar üzerindeki klinik denemelerde göreceğiz.

Sunfish denemesini diğerlerinden farklı kılan şey nedir?

Bu denemedeki ana gaye katılan hastaların yaş aralığını genişletmektir. İlk başlatılan denemede (Firefish) bebek hastalar dahil edilmişti, şimdi Sunfish denemesinde ise 25 yaşına kadar olan hastaları çalışmaya katıyoruz. Nusinersen’in insanlar üzerindeki denemelerinde yaşı büyük hastalar vardı ama sayıları azdı. Daha sonra Spinraza adıyla piyasaya çıktığında çok daha büyük hastalarda kullanılmaya başlandı, fakat kontrollü denemelerde Nusinersen’in yetişkinlerde kullanımı açısından çok kısıtlı veri gelmişti.

Risdiplam’ın FDA’dan onay almasını sağlayacak olan faydaları nelerdir?

Bebeklerdeki veriler çok kuvvetli olduğu tedavi edilen bu hastaların, SMA’nın doğal seyrinden çok iyi bir gidişat gösterdiklerinden eminiz. Bu konuda tartışacak bir şey olmadığı görülüyor.

Herkesin cevabını merak ettiği soru ise şu: Risdiplam, Spinraza veya Zolgensma kadar fayda sağlıyor mu? Bu tür sorular tam olarak cevaplanamaz çünkü bu sorular kontrollü denemelerde cevaplanmadılar. Denemeler ve katılan hastalar arasında öyle ciddi farklar var ki bu kıyaslama soruları cevaplanamaz. Öte yandan Risdiplam’ın işe yaradığını ve uygulanması çok kolay bir tedavi olduğunu söyleyebiliriz.

İntratekal uygulama gerektiren bir ilacın aksine Roche’un Risdiplam adlı ilacını herkes rahatlıkla alabilecek. Böylece çok geniş bir kitlenin faydalanabileceğini düşünüyoruz.

Dr. Day ile yapılan mülakatın tamamını okumak için tıklayınız. (İçerik dili İngilizcedir).