Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurul’unda Nadir Hastalıklar Komisyonu’nun raporu üzerinde görüşüldü. Tam adı “ALS, SMA, DMD, MS hastalıklarında ve kesin tedavisi bilinmeyen diğer hastalıklarda uygulanan tedavi ve bakım yöntemleri ile bu hastalıklara sahip kişiler ve yakınlarının yaşadıkları sorunların ve çözümlerinin belirlenmesi amacıyla kurulmuş bulunan Meclis Araştırması Komisyonu” olan komisyonun raporu üzerindeki genel görüşmeler dün tamamlandı.
Nadir Hastalıklar Komisyonu’nun raporu geçtiğimiz yılın Nisan ayında yayınlanmıştı. Söz alan milletvekillerinin SMA hastalığı ile ilgili görüş ve eleştirilerini kısaca paylaşıyoruz.
İyi Parti İstanbul milletvekili Abdul Ahat Andican:
Taşıyıcı ailelerin Preimplantasyon Genetik Test (PGT) sonrası tüp bebek yöntemiyle çocuk sahibi olmalarını sağlarsanız buşekilde hastalıklı -SMA- bir çocuk dünyaya gelmeyeceği için, ailelerin sağlıklı bir çocuğa sahip olmalarına imkân verilmiş olacağı için yük büyükölçüde azalacaktır. Onun için “antenatal” genetik tarama merkezleri ve tanı merkezleri çok büyük önem taşımaktadır.
CHP Ordu milletvekili Mustafa Adıgüzel:
Bunların hem evlilik öncesi hem de doğum öncesi aslında taranarak tespit edilme şansı var ama mevzuattaki eksiklikler ve altyapı eksiklikleri nedeniyle bunları başaramıyoruz ve daha sonraki pahalı tedavilerin geri ödemesinde de birçok sorun yaşıyoruz. SMA’da önceki yıl Spinraza isimli ilacı, zorlukla geri ödeme kapsamına aldırmıştık. Önce, bu ilaçta yaşanan sorunları ve ailelerin bazı taleplerini iletmek istiyorum. Spinraza’da ilaca erişim sorunları ve ilacı kesilen hastalar var. “İşte, ilk 4 doz yükleme, üç aylık bir sürede, şu kadar gelişme olmazsa ilacınız kesilir.” deniyor. Bu sürenin bir bilimselliği yok. Yani, üç ay sonra belki fayda etmedi ama beş ay sonra edecek. Bu nedenle, tedavisi kesilen çocuklar var. 2017-2020 arasında tam 300 çocuğumuzun tedavisi kesilmiş durumda. Çocukların âdeta bu puanı tutturdu, tutturmadı diye böyle cendereye sokulması vicdani değil; aileler bu kısıtlamaların kaldırılmasını istiyor. Spinraza yine 17 farklı şehirde 28 merkezde veriliyor. Bu çocukların transferi de çok zor. Bunların kolay tedavi merkezlerine erişmesi lazım ve tedavi merkezlerinin artırılması gerekiyor. Medikal malzeme ve cihaz sorunları var. (…) 2020 yılı itibarıyla, fiyatı 25 bin lira olan öksürtme cihazının da geri ödeme kapsamına alınması talebi var. Elimde bir liste var, buradan eğer talep edilirse bu listeyi takdim edebilirim.
Şimdi, tartışma konusu olan esas bu gen tedavisi, Zolgensma’ya gelecek olursak. Türkiye’de uygulanmıyor, milyon dolarlardan bahsediliyor, maliyeti var, erken uygulanması gerekiyor, tedavi için 2 yaşından küçük ve 21 kilodan az olması gerekiyor fakat en iyi yanıt üç-altı ay içerisinde veriliyor. Dolayısıyla aileler, çocuklar bu süreyle, zamanla yarışıyor; birçoğu daha tanı konulamadan, tedaviye erişemeden bu süreyi geçirmiş oluyor. 2020’de tam 23 kampanya vardı; birçoğu buna ulaştı, birçoğu ulaşamadı. Şimdi de kendi ilim Ordu’dan Mirza Kılıç bebek benzer bir şekilde yardım bekliyor. Bu nedenle özellikle gebelik öncesi ve doğum öncesi, SMA’nın ve diğer nadir hastalıkların tanısına yönelik girişimler, çalışmalar yapmamız lazım. Bunlar, maliyeti son derece az malzemeler. Daha sonra gelişecek olan, hasta olduktan sonraki yüksek maliyetleri engellemek ve sağlıklı bir toplum yaratmak açısından da bu çok önemli.
CHP Ankara milletvekili Gamze Taşçıer:
Çocukları gözlerinin önünde eriyen aileler… Çocukları nefes alamıyor, yürüyemiyor; aileler iyileşmesi için milyonda bir ihtimal de olsa farklı tedavileri denemek istiyorlar. Bundan daha doğal, daha insani bir talep olabilir mi? Talepleri sadece ilaç veya tedavi de değil, bakım masraflarınında üstlenilmesi. Örneğin, SMA ve DMD’li evladı olan ailelerle her konuştuğumuzda öksürtme cihazından bahsediyorlar. Bu cihazın fiyatı 25milyon ila 40 milyon arasında ancak SGK bunu karşılayamıyor. Öyle bir cihaz ki bu, çocukların nefes almasını sağlıyor çünkü çocuklar kaslarını kullanamıyor, kendi kendine öksüremiyorlar. Bu fiyatlar, aileler tarafından karşılanabilir fiyatlar değil ancak yardımlarla alabiliyorlar. Yardım bulabiliyorlar mı? Maalesef onda da yeteri kadar destek göremiyorlar. Ailelerin bu insani yardım talebini görmezden gelemeyiz daha fazla. Bu, bir vicdan ve biraz anlayış işidir.
Hastaların hayat kalitelerini artırabilmek için onlarca öneri var bu raporda ama uygulanacak mı, bilmiyoruz. Şimdiye kadar uygulanmadığı için de ümitli olamıyoruz. Örneğin raporda şu not var: 2018 yılının ilk on ayında devletin SMA hastalığı için yaptığı harcamalar, ilaç için 308 milyon lira, medikal malzemeler için 3 milyon lira ve hastane giderleri için 42 milyon lirayı bulmuş. Bir yılda ortalama 423 milyon lira para harcamış.
Peki, kökten çözümü var mı bu hastalığın? Evet, var. SMA hastalığını unutulmaya yüz tutmuş bir hastalık olarak tarihe geçirebiliriz. Bunun maliyeti de sadece 5 dolar. Evlilik öncesi yapılacak bir tarama testiyle genetik ayrıştırma yapılabilir, çiftlerden doğan çocuklarda SMA bulunma olasılığı önceden belirlenebilir. Taşıyıcı olan aileler tüp bebek yöntemine yönlendirilerek de sağlıklı çocuk sahibi olması sağlanabilir.
Değerli milletvekilleri, o kadar öneriler var ki bu raporda, gerçekten çok kapsamlı bir şekilde hazırlandı. Hepsine değinmek mümkün değil ama ailelerin hayati taleplerini bir iki maddede paylaşmak istiyorum. SGK’nin karşıladığı ilacın çocukların gelişim skorlaması hastanelerde yapılıyor ama aileler çocukların ev dışı ortamda gerildiğini ve aslında yapabildiği hareketleri yapamadıklarını ilaçların da bu nedenle kesildiğini ifade ediyor. Bu skorlama sistemi daha adil bir şekilde düzenlenebilir. Tedavi, ilaç ve tıbbi cihaz katılım payından muafiyet kapsamı nadir hastalıkları kapsayacak şekilde genişletilerek SGK tarafından geri ödeme miktarı güncellenmeli ve ödenen ücret ile aradaki uçurum kaldırılmalı ve kronik nadir hastalığı olan kişilerin sağlık raporlarının ve reçete işlemlerinin kolaylaştırılmasını sağlayacak düzenlemeler yapılmalı, rapor için evden hastane, hatta şehir değiştirme derdi artık son bulmalı.
AKP Samsun milletvekili ve Sağlık eski Bakanı Ahmet Demircan:
SMA’da kullanılan ilaç Nusinersen Sodyum, (…) yurt dışı ilaç listesine 23/1/2017tarihinde dâhil edilmiştir yani bir ay sonra. İlacın geri ödenmesine ilişkin değerlendirme ise Sosyal Güvenlik Kurumu bünyesindeki komisyonlarca yapılmış olup SMA Tip 1 için ilk Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) 5/7/2017’de yani yaklaşık beş ay sonra yayınlanmış ve ilaç geri ödeme kapsamına alınmıştır. Bu ödemeyi, dünya üzerinde, en önde, en başta sosyal güvenlik kapsamı dâhiline alan ülkelerin başında yer almaktayız.
İlacın SMA Tip 2, Tip 3 hastalarda kullanılmasına ilişkin süreç, 2018 yılı Mart ayında TİTCK bünyesinde yapılan bilimsel komisyon toplantısı sonrası alınan kararlar doğrultusunda başladı. SMA Tip 2, Tip 3 tanısına ilişkin SUT, 1/2/2019 tarihinde uygulamaya geçildi. SMA hakkındaki gelişmeleri takip eden SMA Bilim Kurulu -bakın, SMA’yı bir bilim kuruluyla takip ediyoruz- kararlarıyla süreçleri yönetmektedir. Gen tedavisi ve ilaç tedavisi, uygun hastaya uygun tedavi kurul kararlarıyla tatbik edilmektedir. Bilim Kurulu, gen tedavisinde etkinlik ve güvenilirlik açısından henüz yeterli kanıt bulunmadığı şeklinde karar yayınlamıştır.
Genel Kurul tutanaklarına ulaşmak için tıklayınız.