Arka plan:
Spinal musküler atrofi, survival motor neuron (SMN1) genindeki biallelik delesyonların neden olduğu, nadir görülen, nörodejeneratif bir hastalıktır. Onasemnogene abeparvovec, SMN1 transgenini ulaştırmak için tasarlanmış bir kerelik, intravenöz gen replasman tedavisidir. Birçok coğrafyada mevcut olmasına rağmen, küresel olarak onaylanmamıştır. Küresel Yönetilen Erişim Programı (GMAP: Global Managed Access Program), tedavinin onaylanmadığı ülkelerdeki hastalara tedavi erişimini genişletti. Önceki onasemnogene abeparvovec klinik denemeleri, vücut ağırlığı 8.5 kg’dan az olan hastaları içermiştir. GMAP aracılığıyla, 8.5 kg ve üzeri ağırlığındaki çocuklar onasemnogene abeparvovec aldı. GMAP’de kiloca daha ağır hastalar için güvenlik verilerini açıklıyoruz.
Yöntemler:
Onasemnogene abeparvovec dozunu aldıkları sırada 8.5 kg ve üzeri ağırlığındaki hastaları belirlemek için GMAP kayıtları gözden geçirildi. Karşılık gelen olumsuz olay (AE) verilerini elde etmek için, GMAP hastaları için rapor edilen herhangi bir AE (olumsuz olay) için hasta kimlik numaraları ve doğum tarihleri/dozlama tarihleri kullanılarak Novartis ARGUS güvenlik veritabanı arandı.
Bulgular:
2 Eylül 2021 itibariyle, dozlama sırasında 8,5 kg ve üstü ağırlığında 102 hasta tanımlanmıştır. Elli dört hasta (%53) bir veya daha fazla bildirilen AE’ye (olumsuz olaya) sahipti. Üç hastanın yaşamını yitirdiği bildirildi. Her üç ölümün de akut solunum olaylarına ikincil olduğu değerlendirildi. Çoğu (%62) AE (olumsuz olay) ciddi değildi. En sık bildirilen olumsuz olaylar(AE), hepatik laboratuvar değerlerinde artış, trombosit ve trombositopeni azalması, ateş, kusma ve iştah azalmasıdır.
Sonuçlar:
GMAP yoluyla onasemnogene abeparvovec uygulanan 8.5 kg ve üstü ağırlığındaki hastalar için güvenlik bulguları, klinik çalışmalarda açıklananlarla tutarlıydı ve hepatotoksisite, trombotik mikroanjiyopati ve trombositopeniyi içeriyordu.
Yorumumuz:
Zolgensma klinik çalışmalarından en fazla 8.5 kg ağırlığında, en fazla yaklaşık 8 aylığa kadar hastalarda veriler, Lancet gibi önemli tıp dergilerinde sunulmuştu. GMAP’tan elde edilen veriler, bu makalede geçmektedir. Yan etki profilinin de dikkatli olunması gerekildiği noktalar belirtilerek çizildiğini, gerçek yaşam verilerinden ve kullanan hasta sayısı arttıkça veri ve yan etkiler hakkında bilginin arttığını gözlemliyoruz. Uygun hasta grupları için, ülkemizde henüz SGK kapsamında olmayan hem Zolgensma hem de Evrysdi tedavilerinin bir an önce kapsama alınmasını beklemekteyiz.
Paylaşım hazırlığında ve çevirisinde emek veren, kendileri de SMA hastaları olan Ayça Şahin ve Hakan Tayfur’a teşekkür ederiz.