SMA Hastalığı ve ilaç talebi 2019 yılı bütçesinin konuşulduğu Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda birkaç kez gündeme geldi.
Bu konuda söz alan milletvekilleri ise şunlardı:
- Cahit Arı, CHP Antalya Milletvekili
- Durmuş Yılmaz, İyi Parti Uşak Milletvekili
- Semra Güzel, HDP Diyarbakır Milletvekili
Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca ise komisyondaki konuşmasında SMA konusunda şunları söyledi:
Bir diğer konu SMA ilaçları. SMA, kasları harekete geçiren sinir hücrelerinin kalıtımsal… Yani anne ve babadan geçen bir hastalık. Bu hastalığa yönelik olarak Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliğinde ruhsatlı tek bir ilaç vardır; bu ilaç da bir buçuk yıl önce çıktı, on yıl önceki ilaç değil bu. Tip 2, Tip 3’ün ilacı yani hastayla ilgili çalışmaları daha bu yılın mart, nisan ayında tamamlandı. “Yıllardır bu ilaç piyasada kullanılıyor.” anlamında olmadığını söylemek için söylüyorum. Bu ilaç tek bir ilaç -bir buçuk yıl önce çıkan- ve bu ilacın da ülkemizde ruhsat başvurusu henüz yoktur ve bu firma özellikle başvuruyu yapmamaktadır. Bütün söylemlerimiz, dışarıdaki eylemlerimiz, gündemde kalışı, bu firmanın ekmeğine yağ sürmektedir.
Bakan Koca sözlerine şöyle devam etti:
Bilim Komisyonunun kararıyla tedaviden fayda görecek hastalar için SMA Tip 1 tanısına yönelik ilaç getirilerek uygulanmaktadır. 1 Kasım 2018 itibarıyla 271 hastanın 1.049 doz ilacı temin edilmiştir. 1 dozun 55 bin euro olduğunu da hatırlatmak isterim. Kimyasal, biyolojik olmayan protein diziliminden oluşan bu ilacın maliyetinin de 1.000 euroların çok altında
olduğunun da altını çiziyorum. İlgili ilaç İngiltere ve Hollanda’da yüksek maliyet gerekçesiyle geri ödemeye dâhil edilmemiştir. Ülkemizde hastalar için sağlanan imkân zaman zaman istismar edilmekte, firmalar ülkemizde ilaçlarını ruhsatlandırma gereklerini yerine getirmeden ticari hâle getirme çabası içine girmektedirler. Bu sayede, ilaçlarını kendi uygun gördükleri fiyattan, ruhsat vermediğimiz için istedikleri fiyattan yani yurt dışı satış fiyatından ülkemize getirmektedirler. Bilindiği üzere, ülkemizde satışa sunulacak ilaçların fiyatları uluslararası referans fiyatlandırma politikasıyla belirlenmektedir.
Son dönemdeki kur dalgalanmalarını fırsata çevirerek erişim konusunda sorun oluşturulduğu haberleri Bakanlığımızca yakından takip edilmektedir. Bu konuda, Bakanlığımızın bugüne kadar kullanmadığı, bugünden sonra kullanmaya karar verdiği ve benim de imzaladığım hızlı ruhsatlandırma ve zorunlu ruhsat serbestleştirme yöntemi dâhil olmak üzere, alternatif yollarla temin süreci başlamıştır. Şu anda Tip 2 ve Tip 3 hastalar için bireysel başvurular işleme alınmış olup -işleme alınırken bununla ilgili uygunluk belgesi verilen hastalar da oldu- incelemeler devam etmektedir. Bu tür hastalarımızın ilaçsız bırakmayacak şekilde yani “55 bin euroları biz ödemiyoruz, ödemeyeceğiz, çok pahalı.” demeden ama mutlak tedbirimizi de, dediğim gibi, hızlı ruhsat ve de özellikle ruhsat serbestleştirmeyi de mutlak devreye sokarak üretimini yapmak hedefinde olduğumuzun da altını çiziyorum.
Söz konusu ilaçların ülkemize uygun fiyatla tedariki için tüm imkânları seferber etmiş durumdayız. Bu haberlerin gündemde olmasıyla ben geldiğimden bu yana, iki buçuk üç aydan beridir uğraşıyorum ve en son, firma bir ay kadar önce önemli oranda indirim yapacağını söyleyerek gelmek istedi. İki hafta önce firma geldi, iki haftadan bu yana bütün medyada, bütün siyasi platformlarda bunun ne kadar gündemde tutulduğunu takdirlerinize sunuyorum ve bu firmanın bu kadar önemli oranda indirim yaparak gelmeyi söyleyip şu geçmiş üç dört gün içinde ciddi indirim yapmama noktasına gelmesini de takdirlerinize bırakıyorum.
O nedenle de benzer firmalara benzer yaklaşımla ruhsat serbestleştirilmesi dâhil, kanun 132’deki bugüne kadar uygulanmayan ama bir hafta önce imzaladığım ve bundan sonraki süreçte uygulamayı mutlak düşündüğümüz bir yaklaşım içinde olduk, 55 bin euro karşılığı da vermeyi göze alarak.